Dünya şampiyonları Erzurum'da coşkuyla karşılandı

Bingül ailesi, havalimanında karşılamaya gelenlere sarılıp, duygulu anlar yaşadı.

Polonya'da düzenlenen "2024 VİRTÜS Dünya ve Avrupa Kayak Şampiyonası"nda dünya şampiyonları Bingül kardeşler Erzurum'da coşkuyla karşılandı. Bingül ailesi, havalimanında karşılamaya gelenlere sarılıp, duygulu anlar yaşadı.



Polonya’nın Zakopane şehrinde 2-7 Mart 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen VİRTÜS Dünya ve Avrupa Kayak Şampiyonasında II3 (Otizm) kategorisinde yarışan ETÜ’nün Otizimli Milli Sporcusu Aliye Zeynep Bingül, şampiyonayı 5 gümüş ve 3 bronz madalyayla tamamlayarak büyük bir başarıya imza atarken, Erkekler II3 (Otizm) kategorisinde mücadele eden Murat Muhsin Bingül ise Dünya beşincisi oldu.

Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Spor Bilimleri Fakültesi’nin Otizmli Milli Sporcuları Aliye Zeynep Bingül ile Muhsin Murat Bingül için karşılama töreni düzenlendi.  



PROTOKOL VE SPORCULAR YALNIZ BIRAKMADI

Havalimanında düzenlenen törene ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Fatih Yetim, Prof. Dr. Ceren Sultan Elmalı, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Birol Soysal, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. 



Erzurum Teknik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi birinci sınıf öğrencisi Otizmli Milli Özel Sporcusu Aliye Zeynep Bingül dünya ve Avrupa ikincisi olarak Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza attı. Otizmli olan ikizi Muhsin Murat Bingül de dünya üçüncüsü ve Avrupa dördüncüsü oldu. Erzurum'a uçakla 'Meleklerim' dediği Zeynep, Murat ve antrenörleri Osman Darel ve Yakup Dilik ile gelen baba Ünal Bingül, havalimanında eşi Nesrin Bingül, Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, Spor Hizmetleri Müdürü Ahmet Çelebi, sporcular ve Bingül ailesinin yakınları tarafından alkışlarla karşılanınca duygu dolu anlar yaşandı.



EKSİ 20 DERECEDE ÇALIŞTILAR

Çocuklarının kayağın dışında jimnastikte de şampiyonluklarının bulunduğunu söyleyen Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül "Meleklerim" dediği evlatları ile bir kez daha gurur duyduğunu söyledi. Bu başarının kolay gelmediğini ifade eden Bingül, çocuklarının 3 ay boyunca antrenörleri eşliğinde günde 5 saat Palandöken'de hava sıcaklığının sıfırın altında 20 derece soğukta çalıştığını, çoğu zaman soğuktan ellerinin, yüzlerinin ve sırtlarının döküldüğünü belirtti. Şanlı Türk Bayrağı'nı Polonya'da dalgalandıran Zeynep'in alp disiplini dalında dünya ve Avrupa ikinciliğinin yanında toplamda 8 madalya alarak Cumhuriyet tarihinde alınmış en iyi başarıya imza attığını vurgulayan Bingül, şunları söyledi:
 "Kendilerini ifade edemeyen, bakıma muhtaç olan otizmli iki meleğim Türkiye'yi yurt dışında başarı ile temsil ettikleri için bir baba olarak ne kadar gurur duysam azdır. Tabi bu başarının arkasında yılların emeği ve çabası var. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Spor Bakanımız, Federasyon Başkanımız, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü, Erzurum Gençlik Spor İl Müdürü'nün büyük destekleri oldu. Tabi her zaman yanlarında olan antrenörleri Osman Darel ve Yakup Dilik muhteşem yetiştirip başarıda büyük emekleri oldu. Kayak gibi disipline bir spor dalında 40 kapıyı atlamadan geçen, saliselerle ifade edilen bir spor dalında ülkemizi temsil etmeleri müthiş bir başarı. Şampiyonada dünya nın en ağır otizimlisi olarak görüldü ve çok alkışlandılar. Bu bence bir zafer hikayesidir. Meleklerimin, önümüzdeki yıllarda yapılacak olan yeni yarışmalarda da bu başarılarını bir üst seviyeye taşıyacaktır. Çünkü her yıl olimpiyat şampiyonluğuna doğru gidiyorlar."

ETÜ Rektörü Rektör Prof. Dr. Bülent Çakmak, büyük bir gurur yaşadıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:  “Bugün üniversitemiz, şehrimiz ve ülkemiz için çok özel bir gün. Evlatlarımız büyük bir başarıya imza attılar, ülkemizi en iyi şekilde temsil ettiler ve madalyalarla memleketlerine döndüler. Onların gelişim süreçlerinde ailesinin ve antrenörlerinin emeklerini kelimelerle tarif etmek mümkün değil. Ancak şunu da belirtmek isterim ki çocuklarımızın rakipleri sadece sporcular değildi. Birçok farklı durumla mücadele etmeleri gerekiyordu ve onlar bu mücadeleyi kazanarak muazzam bir başarı hikayesine imza attılar. Bu muazzam başarı yalnızca madalya almakla ölçülemez. O madalyaları almak için sarf edilen emek, çaba ve gayret de bu başarıya dahildir. Bunun devamının geleceğine de gönülden inanıyorum. Üniversitemizin böyle seçkin böyle güzel evlatları olduğu için de ayrıca gurur duyuyorum. İyi ki bizim öğrencilerimiz iyi ki bizimle beraber. Bu vesileyle Zeynep ve Murat’ı bir kez daha yürekten kutluyor, emeklerinden dolayı başta ailesi olmak üzere antrenörlerine teşekkürlerimi sunuyorum.”