Bu Nasıl Tedbir?

 alo25 -  haber/yorum - Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi çevresinde, otoparklardaki doluluk oranları, bazı kesimleri adeta semt garajı haline getiren, yollara taşan çevre illerden hasta taşıyan minibüs ve otobüslerin park görüntüleri, bölge illeri ve Erzurum'un sağlık hizmetleri ve risk durumunu özetliyor.
 



Hastanenin kuzey çephesi ve doğu yönündeki Diş Hekimliği Fakültesi'nin çevresi de aynı yoğunlukta.
Hastane dışına taşan insan kalabalığı, girişler, "köfteciler sokağı" diye tabir ettiğim uzun koridor, laboratuvar ve tahlil merkezleri, poliklinikler önündeki kuyruklar, asansörler ve merdivenlerden servislere kadar uzayıp gidiyor...
Temizlik görevlileri habire hastane çevresinde ve içeride sorumsuzca, ahlaksızca rastgele kafadan çıkartılıp yerlere atılan maskeleri temizliyor.
Hele bir de akşam saatlerinde terk edilen o park alanlarını görün!.
Akşam toplanan semt pazarlarındaki görüntülerden daha berbat; meskeler, poşetler içerisinde kusuklar, tıbbi malzemeler ve daha neler neler...
Şükür ki yerleşkede yüzyüze öğretim yok...
Maske-Mesafe-Temizlik artık klişe üçleme...
Hastenede yarım yaşmak, polikilinikler, radyoloji vs önlerinde dip dibe diz dize beklemeler, bazı alanlarda yerlerde yuvarlanan (Allah'ın izniyle bişi olmaz) sorumsuzluğunda maskesiz yerlerde yuvarlanan çocuklar...
Tuvaletleri de daha demiyorum...

-HERKES KENDİNDEN EMİN-

Ne hasta, ne hasta yakını ne de onları taşıyan insanlar bu lanet virüsle tanışık değil.
Herkes kendinden emin, tıpkı yöneticiler gibi.
Onlar zaten ya başı ya dişi ağrıyor, ya böbrek, ya kalp ya da idrar sorunu var.
Bulunduğu ilde sağlık hizmetleri yetersiz ki ya doktorları sevk etmiş ya da güvenilir hastane...
Tıpkı eskiden Ankara, İstanbul, İzmir'e Türkiye'nin her yerinden hasta sirkülasyonu gibi...
İyi de kardeşim, bu zaman o zaman mı?
Siz ne iş yapıyorsunuz?

-GELMESİNLER Mİ?

Şimdi haberin başından beri akla düşen soru gibi; gelmesinler mi?
Elbette gelecekler...
Öyle ya, burası Doğu'nun Tıp Merkezi...
Kimseye ayrımcılık da yapamayız.
Da..
Peki bu şehirlerarası kısıtlama kararı neden alındı ve kimler için?
Kars, Ağrı, Ardahan, Iğdır'dan, Bingöl, Muş ve ilçelerden akın akın toplu taşıma araçları şehire hasta taşıyor.
Bunlar hangi kontrollerden geçerek geliyorlar?
Yola çıktıkları yerden, molalarına ve buradaki olası otel hizmetleri ve uğrak yerlerine kadar ne derece kontrolleri yapılıyor.
A evet HES (!..)
Bir türlü akıl erdiremediğim avemelerde geçerli saçma sapan HES uygulaması...
Peki hastanede böyle bir kontrol var mı?
Yok canım, hastaneye gelenler bu lanet virüsü zaten taşımaz ki...
Zaten bu hastanede test-mest de yapılmıyor...
Bu sirkülasyonda gelen hasta, yakını ve ulaştırmadaki taşıyıcısının yanından bu virüs geçemez bile.
Sadece hasta kovitli çıkar ve vadesi de gelmişse, şehir hastanesinin morgundan sonra vefat sayısı Erzurum hanesine yazılır...

-ERZURUM'DAKİ HASTANELER Mİ?-

Erzurum'daki hastaneleri de şöyle bir özetleyecek olursak;
Bölgenin Tıp Merkezi, Araştırma Hastanesi'nin durumu kısmen belli oldu.
Erzurum tabiri ile üç günlük Bölge Eğitim Hastanesi ne hikmetse, aylardır tadilata alındı, hastane yıkılıp dökülüyor ve tepeden garajlara kadar her şey yenileniyor. Protokol hizmeti gören ünlü müteahhit firma ha bire ihale rakamlarını artırıyor. Gelinen rakamlar dudak uçuklatacak cinste...
Henüz resmi olarak teslim alınmayan Şehir Hastanesinin önemli bir bölümü kovit hastalarına hizmet veriyor. Laf aramızda, hastanenin fiziki pekçok sorunu var...
Devalınan Palandöken'in eteklerindeki askeri hastaneyi artık kovit hastaları, son zamanlarda da aşıya giden bendenizin de hahil olduğu insanlar az buçuk tanımış oldu.
Geriye kaldı, emektar SSK Hastanesi...
Şimdiki adı Palandöken Hastanesi...
Servislere artık hasta alınmıyor...
Üç ana bölümden oluşan hastane binaları yorgun ve doğal olarak çürük çıktı.
Pek yakında yıkılır...

Geçmiş olsun!
Biz yine de Maske-Mesafe-Temizlik kurallarına riayet edelim; uymayanları da uyaralım...