Erdoğan: "Türkiye'nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır"

21 Nisan 2025 - 23:30
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi'nde düzenlenen "TÜRKSAT 6A Hizmete Alma" töreninde açıklamalarda bulundu.
"Türkiye'nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan "30 yıl önce Türksat 1B ile başlayan uzay yolculuğumuzu çok da yüksek bir seviyeye çıkartmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Küresel sistemde hak ettiğimiz konuma gelmeye çok yakınız." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"İlk yerli ve milli haberleşme uydumuz Türksat 6A hizmete başlama töreni vesilesiyle bir aradayız.
9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatmış, ilk test yayınını ise şubatta yapmıştık. Şimdi de uydumuzu hizmete almanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçen tüm kardeşlerime yürekten teşekkür ediyorum.
En az 15 yıl hizmet verecek Türksat 6A ile birlikte haberleşme uydularının sayısı 6’ya uzaydaki uydularımızın toplam mevcudu 10’a yükseldi.
TV yayıncılığı başta olmak üzere, acil durum haberleşme hizmetlerini de geniş kapsamda sunacak. TV yayını yaptığımız uydularımızı da artık yedekleyebileceğiz.
Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesi milli güvenliğimiz için çok önemli
Yüzde 80’in üzerinde yerlilikle Türkiye kendi yerli uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi.
Bu noktaya gelmemiz elbette kolay olmadı. Hayata geçirdiğimiz teknoloji transfer programı ile 3A 4A ve 4B uydularımızın üretiminde Türksat mühendislerimizin yer almasını sağladık. Yıllara sari bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiği aştık.Böylece en yüksek yerlilik oranına sahip Türksat 6A uydumuzu üretmenin tecrübesine sahip olduk. Yapamazsınız diyenlere inat, daha iyisini yaparız dedik.
Azimle çalışarak bugünlere kadar alnımızın akıyla geldik.
Her bir mühendisimize, Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katan her bir kardeşime bir kez daha kalpten teşekkür ediyorum. 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere, sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceğiz. Yerli ve milli haberleşme uydumuzla birlikte Türksat'ın kapsadığı alan Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı kapsayacak şekilde genişleyecek.
Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Uluslararası ölçekte rekabet edebilme becerisine eriştik.
Fırlatma süreci de Türksat tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani 5 milyar kişiyi kapsıyor.
Elde edilen bu kazanımla milli uydu markamızı oluşturma ve milli uzay şirketi kurulma noktasında önemli bir fırsat yakalamış bulunuyoruz. Takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de bu birikimden istifade edeceğiz. Çıtayı sürekli yukarıya çıkartacağız.
Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz konuma gelmeye çok yakınız.
Daha önce bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi boş tartışmalarla harcadık. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar.
Eller koşar adım ilerlerken biz yıllarca yerimizde saydık. Ekonomide, demokraside, toplumsal barış ve huzurda ağır faturalar ödedik.
Bugün de dünya büyük bir dönüşümün arifesinde, küresel ticaretin kuralları kökten değişiyor. Her gün yeni bir gerilime uyanıyoruz.
Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini yitirmiş durumda Yapay zeka teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor.
Böylesi bir dönemde ana muhalefet partisi eliyle Türkiye eski kavgaların içine çekilmek isteniyor.
Şunu açık ve net söylemek isterim. Oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biliyoruz.
Hükümet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak, onların tuzağına düşmüyoruz.
Bugün de Türksat 6 A’yı devreye alıyoruz. 30 yıl önce Türksat 1B ile başlayan uzay yolculuğumuzu çok da yüksek bir seviyeye çıkartmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.
Projede yer alan kurumlarımızla mühendislerimizle, ne kadar iftihar etsek azdır.
İlk yerli ve milli haberleşme uydumuz Türksat 6A’nın ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da, hizmete alınan Türksat 6A'nın uzaydaki bilgi birikiminin göstergesi olduğunu belirterek, "Türksat 7A ile yüksek çözünürlüklü gözlem gerçekleştirecek, yeni nesil takım uydularımız İmece-2 ve İmece-3 ile uzayda iddiamızı güçlendireceğiz" dedi.
Kacır, Türkiye'de bugüne kadar ürettikleri en yüksek değere sahip teknoloji ürünü Türksat 6A'nın yörünge kabul testleri ve devreye alma işlemleri sonrasında bugün TÜRKSAT'ın işletmesi için hazır durumda olduğunu dile getirdi.
Uydu çalışmalarında tarihi bir dönemeç niteliğindeki bu projenin ardından yeni atılımları hayata geçirmeye devam ettiklerini aktaran Kacır, şöyle konuştu:
"Tarihimizin en büyük bütçeli teşvik programı HIT-30 ile uzay teknolojilerinde yatırımları destekliyoruz. Rekabet Öncesi İşbirliği Programı'mızda yakın yörünge uydularının üretiminde kabiliyetlerimizi geliştirecek Uydu Teknolojileri Geliştirme Çağrımız büyük ilgi gördü. Önümüzdeki dönemde uydu geliştirme alanında kamudaki kapasiteyi tek çatı altında toplayacağız. Küresel rekabet gücüne sahip milli uydu şirketimizi oluşturacağız. Türksat 6A Projesi'nde elde ettiğimiz kazanımlardan üst düzeyde yararlanacağımız Türksat 7A ile yüksek çözünürlüklü gözlem gerçekleştirecek yeni nesil takım uydularımız İmece-2 ve İmece-3 ile uzayda iddiamızı güçlendireceğiz."
Gözlem uydularında elektro-optik kamera gibi yüksek katma değerli sistemlerde başlattıkları ihracatı haberleşme uydularıyla sürdüreceklerini vurgulayan Kacır, AR-GE ve üretim kabiliyetlerini Ay Misyonu'nda değerlendirdiklerini anlattı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ise, Türkiye'nin ilk yerli ve milli uydusu Türksat 6A'nın ülkenin uzaydaki izini daha da güçlendireceğini belirtti.
Uraloğlu, bu tarihi başarının temellerinin 2014'te proje finansörleri olan Bakanlığa bağlı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi, TÜBİTAK ve TÜRKSAT arasında imzalanan anlaşmayla atıldığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı da ASELSAN tarafından geliştirilen görev yüküyle projeye paydaş olarak destek verdi. 2015'te açılan Kahramankazan'daki Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezimiz (USET) uydunun tasarım, entegrasyon ve test süreçlerinin ana üssü oldu. TÜBİTAK UZAY, ASELSAN, TUSAŞ ve CTECH gibi milli kurumlarımızla uydu yönetim birimi, tepki tekeri, güneş algılayıcıları, antenler ve güç kontrol birimleri gibi kritik bileşenleri yerli imkanlarla üreterek bu projeyi bir şahesere dönüştürdük."
Uraloğlu, uydunun asıl uzay yolculuğunun 9 Temmuz 2024'te SpaceX'in Falcon 9 roketiyle uzaya başarıyla fırlatılmasıyla başladığını, 20 Temmuz 2024'te geçici yörüngesine yerleştiğini, 23 Ekim 2024'te burada yapılan testleri başarıyla tamamladığını ve 28 Aralık 2024'te nihai görev yörüngesi olan 42 derece doğu yörüngesine ulaştığını anlattı.
"Türkiye'nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan "30 yıl önce Türksat 1B ile başlayan uzay yolculuğumuzu çok da yüksek bir seviyeye çıkartmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Küresel sistemde hak ettiğimiz konuma gelmeye çok yakınız." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"İlk yerli ve milli haberleşme uydumuz Türksat 6A hizmete başlama töreni vesilesiyle bir aradayız.
9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatmış, ilk test yayınını ise şubatta yapmıştık. Şimdi de uydumuzu hizmete almanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçen tüm kardeşlerime yürekten teşekkür ediyorum.
En az 15 yıl hizmet verecek Türksat 6A ile birlikte haberleşme uydularının sayısı 6’ya uzaydaki uydularımızın toplam mevcudu 10’a yükseldi.
TV yayıncılığı başta olmak üzere, acil durum haberleşme hizmetlerini de geniş kapsamda sunacak. TV yayını yaptığımız uydularımızı da artık yedekleyebileceğiz.
Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesi milli güvenliğimiz için çok önemli
Yüzde 80’in üzerinde yerlilikle Türkiye kendi yerli uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi.
Bu noktaya gelmemiz elbette kolay olmadı. Hayata geçirdiğimiz teknoloji transfer programı ile 3A 4A ve 4B uydularımızın üretiminde Türksat mühendislerimizin yer almasını sağladık. Yıllara sari bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiği aştık.Böylece en yüksek yerlilik oranına sahip Türksat 6A uydumuzu üretmenin tecrübesine sahip olduk. Yapamazsınız diyenlere inat, daha iyisini yaparız dedik.
Azimle çalışarak bugünlere kadar alnımızın akıyla geldik.
Her bir mühendisimize, Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katan her bir kardeşime bir kez daha kalpten teşekkür ediyorum. 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere, sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceğiz. Yerli ve milli haberleşme uydumuzla birlikte Türksat'ın kapsadığı alan Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı kapsayacak şekilde genişleyecek.
Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Uluslararası ölçekte rekabet edebilme becerisine eriştik.
Fırlatma süreci de Türksat tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani 5 milyar kişiyi kapsıyor.
Elde edilen bu kazanımla milli uydu markamızı oluşturma ve milli uzay şirketi kurulma noktasında önemli bir fırsat yakalamış bulunuyoruz. Takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de bu birikimden istifade edeceğiz. Çıtayı sürekli yukarıya çıkartacağız.
Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz konuma gelmeye çok yakınız.
Daha önce bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi boş tartışmalarla harcadık. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar.
Eller koşar adım ilerlerken biz yıllarca yerimizde saydık. Ekonomide, demokraside, toplumsal barış ve huzurda ağır faturalar ödedik.
Bugün de dünya büyük bir dönüşümün arifesinde, küresel ticaretin kuralları kökten değişiyor. Her gün yeni bir gerilime uyanıyoruz.
Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini yitirmiş durumda Yapay zeka teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor.
Böylesi bir dönemde ana muhalefet partisi eliyle Türkiye eski kavgaların içine çekilmek isteniyor.
Şunu açık ve net söylemek isterim. Oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biliyoruz.
Hükümet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak, onların tuzağına düşmüyoruz.
Bugün de Türksat 6 A’yı devreye alıyoruz. 30 yıl önce Türksat 1B ile başlayan uzay yolculuğumuzu çok da yüksek bir seviyeye çıkartmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.
Projede yer alan kurumlarımızla mühendislerimizle, ne kadar iftihar etsek azdır.
İlk yerli ve milli haberleşme uydumuz Türksat 6A’nın ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da, hizmete alınan Türksat 6A'nın uzaydaki bilgi birikiminin göstergesi olduğunu belirterek, "Türksat 7A ile yüksek çözünürlüklü gözlem gerçekleştirecek, yeni nesil takım uydularımız İmece-2 ve İmece-3 ile uzayda iddiamızı güçlendireceğiz" dedi.
Kacır, Türkiye'de bugüne kadar ürettikleri en yüksek değere sahip teknoloji ürünü Türksat 6A'nın yörünge kabul testleri ve devreye alma işlemleri sonrasında bugün TÜRKSAT'ın işletmesi için hazır durumda olduğunu dile getirdi.
Uydu çalışmalarında tarihi bir dönemeç niteliğindeki bu projenin ardından yeni atılımları hayata geçirmeye devam ettiklerini aktaran Kacır, şöyle konuştu:
"Tarihimizin en büyük bütçeli teşvik programı HIT-30 ile uzay teknolojilerinde yatırımları destekliyoruz. Rekabet Öncesi İşbirliği Programı'mızda yakın yörünge uydularının üretiminde kabiliyetlerimizi geliştirecek Uydu Teknolojileri Geliştirme Çağrımız büyük ilgi gördü. Önümüzdeki dönemde uydu geliştirme alanında kamudaki kapasiteyi tek çatı altında toplayacağız. Küresel rekabet gücüne sahip milli uydu şirketimizi oluşturacağız. Türksat 6A Projesi'nde elde ettiğimiz kazanımlardan üst düzeyde yararlanacağımız Türksat 7A ile yüksek çözünürlüklü gözlem gerçekleştirecek yeni nesil takım uydularımız İmece-2 ve İmece-3 ile uzayda iddiamızı güçlendireceğiz."
Gözlem uydularında elektro-optik kamera gibi yüksek katma değerli sistemlerde başlattıkları ihracatı haberleşme uydularıyla sürdüreceklerini vurgulayan Kacır, AR-GE ve üretim kabiliyetlerini Ay Misyonu'nda değerlendirdiklerini anlattı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ise, Türkiye'nin ilk yerli ve milli uydusu Türksat 6A'nın ülkenin uzaydaki izini daha da güçlendireceğini belirtti.
Uraloğlu, bu tarihi başarının temellerinin 2014'te proje finansörleri olan Bakanlığa bağlı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi, TÜBİTAK ve TÜRKSAT arasında imzalanan anlaşmayla atıldığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı da ASELSAN tarafından geliştirilen görev yüküyle projeye paydaş olarak destek verdi. 2015'te açılan Kahramankazan'daki Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezimiz (USET) uydunun tasarım, entegrasyon ve test süreçlerinin ana üssü oldu. TÜBİTAK UZAY, ASELSAN, TUSAŞ ve CTECH gibi milli kurumlarımızla uydu yönetim birimi, tepki tekeri, güneş algılayıcıları, antenler ve güç kontrol birimleri gibi kritik bileşenleri yerli imkanlarla üreterek bu projeyi bir şahesere dönüştürdük."
Uraloğlu, uydunun asıl uzay yolculuğunun 9 Temmuz 2024'te SpaceX'in Falcon 9 roketiyle uzaya başarıyla fırlatılmasıyla başladığını, 20 Temmuz 2024'te geçici yörüngesine yerleştiğini, 23 Ekim 2024'te burada yapılan testleri başarıyla tamamladığını ve 28 Aralık 2024'te nihai görev yörüngesi olan 42 derece doğu yörüngesine ulaştığını anlattı.
FACEBOOK YORUMLAR