Ah be Mesut Hoca

Nurullah Pala

Erzurum’da üç metre kare alandaki bozuk zemin için yaygara koparanlar görmüştür Türk Telekom Stadı’nın zeminini…
İstanbul’un göbeğinde saha zemini patates tarlası gibiydi.
Sadece Türk Telekom mu?
Fenerbahçe Ülker Stadı’nın zemini de Türk Telekom Stadı zemininden farksız…
***
Bu cümlelerle niçin giriş yaptım yazıya…
Efendim şu yüzden!
Malum Erzurum kış mevsiminin en uzun olduğu kent…
Eksi 25-30 derece soğukta, karda buzda Dadaşlar toplu halde mücadele ediyor değim yerinde ise sahayı hazır tutmak için…
Neyse; bu aslında başlı başına tartışılacak bir konu ama biz geçelim Galatasaray-Erzurumspor maçına…
***
Mesut Hoca, sürpriz bir kadroyu sürdü Aslan karşısına…
Eee, Mesut Hoca’nın taktiğini artık bilmeyen kalmadı futbol dünyasında…
Beş yaşındaki çocuk bile artık ezberledi Mesut Bakkal’ın taktiğini…
Önce durdur son vur.
Mesut Hoca’nın taktiği bu…
Kasımpaşa, Malatya ve Rize maçları...
Birbirinin kopyası değil mi?
Biraz Rize maçını ayrı tutabiliriz bu maçlardan çünkü Dadaş o deplasmanda hem ilk yarı hem ikinci yarı adına topa hükmeden ekipti…
***
Eeee, Galataray’la oynuyorsun tabi ki, maceraya atılamazsın.
Tabi ki, ‘hurra’ diye saldıramazsın rakibe, eyvallah…
Mesut Hoca da öncelikle ‘Savunma’ dedi.
İyi de yaptı Mavi-beyazlılar o savunmayı.
Ama işte; aması var bu işin…
Bu kadar katı defans nereye kadar…
Adamların çilingiri var…
Okçu 38’de fırlattı oklarını Dadaş kalesine…
Mısırlı Mostafa Mohamed, Emre Kılınç’ın ortaladığı, Onyekuru’nun kafa vuruşunda kaleci Göktuğ Bakırbaş’tan dönen topa öyle bir vuruş yaptı ki, savunmanın bakışları arasında gitti filelere meşin yuvarlak…
Göktuğ ancak kalesinde gördü bu topu…
45’te Ofsayt tartışmaları arasında Mostafa Mohammed ikinci kez bazuka gönder Dadaş ağlarına…
Okçu ikinci kez avladı Göktuğ’u…
Yeni futbol oyun kurallarına göre gol gol yani, ‘ofsayt’ söz konusu değil…
Bana göre Mostafa ve Arda profesyonel…
Bizimkiler acemi…
Ey! Adolphe niye koşup rakibine engel olmazsın.
Ey! Göktuğ niye kaleni terk edip rakibinin üzerine gitmezsin…
***
İkinci yarı Mesut Bakkal hatasından döndü.
Maç öncesi Rahman Buğra tercihi yanlıştı bana göre…
Çünkü Rahman Buğra hem bir varlık gösteremedi.
Hem de Aatif, bu tercihle sol açıkta verimli olamadı.
Nasıl ki, Aatif on numara mevkiine geçti.
Dadaşta gücünü hissettirdi.
Mavi-beyazlılar pozisyon üstüne pozisyona girdi.
Aslan’ı titretti.
Ama pozisyona girmek maharet değil ki, atmak önemli o pozisyonları kaleden içeri.
Bunu başaramadı Erzurumsporlular…
Ricardo Gomes saç baş yoldurdu.
Aatif’la kaçan yüzde yüz pozisyonlar…
Sonuç itibariyle yenildik.
Ama insan, Erzurumspor lider rakibi karşısında net 5 gol şansını değerlendiremeyince de üzülüyor.
Galatasaray’a mağlup olmak normal karşılanabilir.
Ama yine kişisel hatalardan kaynaklanan gollerle yenilmek üzücü…
***
Teknik direktör Mesut Bakkal’ın tercihleri yanlıştı.
Ya! Hocam Darri benim babamın oğlu değil.
Oturduğu yerden para kazansın diye mi? transfer ettik, Darri’yi…
Hocam neden Darri’yi hiç düşünmezsin anlat da bilelim…
Bir de Arvydas Novikovas gibi teknik kapasitesi yüksek bir futbolcu Galatasaray gibi bir vitrin maçında neden kızaktaydı ve hiç düşünülmedi. Bu da merak konusu…
Eee, Emrah Başsan’ın oyuna girdikten sonraki atraksiyonlarını hepimiz gördük.
Neden daha erken bir hamle ile Emrah oyuna dahil edilmedi de, son 15 dakikada böyle bir tercih yapıldı.
Mehmet Murat’ı oyuna aldıktan sonra ön libero oynatılması da anormal bir durumdu buna göre…
***
Evet! Galatasaray’a yenilmek anormal bir durum değil.
Ama Mesut Hoca’nın kadro seçimi ve oyuncu değişikleri nedeniyle de insan ‘Ah be Mesut Hoca’ demeden edemiyor.
Maçın hakemi Mete Kalkavan’ın Mostafa Mohamed’e gösterdiği sarı kart doğruydu.
Arda’nın Emrah’a yaptığı hareketi ‘Es’ geçmesi ve kartına baş vurmaması düşündürücü.
Bir de Luyindama’nın Muslera’ya verdiği geri pası nasıl geri pas olarak değerlendirmedi Mete Kalkavan ‘Pes’ doğrusu…